GİRİŞ
İznik Geçmişte Roma , Bizans , Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluklarını üzerinde barındırmış tarih ve kültür kenti olmanın yanında dünyada Çinileriyle özdeş hale gelmiş bir şehirdir.
İZNİK MAVİ ÇİNİ VE SERAMİK İŞLETMESİ’NİN AMACI
Üretimlerini 18.yüzyılda son verilen ve ardında yazılı hiçbir belge bırakmadan kaybolan IZNİK Çini Ve Seramiklerinin 21.y.y’da yeniden üretilebilme sürecinin içinde olmak.
Geçmişten günümüze taşınan Bu tarihsel ve Kültürel mirasımızı gelecek kuşaklara yeniden taşıyabilme sorumluluğunda,geleneksel yöntemlerle yeniden üretebilmek.Kentsel ve tarihsel sorumluluğumuzu gelecek kuşaklara taşıyabilme aşkı, İZNİK MAVİ ÇİNİ VE SERAMİK İŞLETMESİ çalışanlarını bir araya getirmiştir.
İZNİK ÇİNİLERİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ
Türk Çini sanatını en parlak dönemi15-18.Y.Y arasındaki zaman diliminde yaşanmış,İznik’te üretilen eserler günümüzde Dünya Müzelerinin göz bebeği durumuna gelmiştir.İznik Çinisinin seramik literatüründe “ÜRETİLMESİ İMKANSIZ SERAMİK” olarak girme sebebi bünyesinde yüksek oranda KUARTZ ( SiO2 ) ın şekillendirme ve ısıl genleşme zaiyatının yüksek oluşuyla ilgilidir.
İznik çinileri üst üste bindirilmiş 4 katmandan oluşmaktadır.
1 :Gövde
2 :Astar
3 :Sır Altı Boyası
4 :Sır
Bu dört katman girift bir şekilde birbirine bağlanmıştır.Deforme olmaması için çok dikkatli ve teknik bir çalışmayı gerektirmektedir.
1 :GÖVDE
İçinde %78-85 oranında kuartz tozunun bağlanmasını ve şekillene bilmesini kolaylaştırmak için,içine plastik özellik gösteren kil ile kuartz parçaları pişerken yumuşatıp birbirine bağlayacak(camlaştıracak)ergitici bir madde olan sırça ilave edilmiştir.Ahşap kalıplara el ile şekillendirilen çini plakalar 20-25 gün doğal kurutmadan sonra ölçülerine getirilip rötuşlanır ve astarlanır.
2 :ASTAR
Üzerine kaplandıkları çamurun bileşimine yakın ve daha ince taneli beyaz pişen bir karışımdan ibarettir.
Akışkan kıvamında olan astar kuru plakanın üzerine dökülerek kaplanmaktadır.Yaklaşık 7 gün kurutmada kalan plaka fırınlarda çok uzmanca pişirilir (bisküvi pişirim).
3 : SIR ALTI BOYASI
Önceden hazırlanan desenler şablon haline getirilip kömür tozuyla bisküvi plaka üzerine aktarıldıktan sonra astar üzerinde sürülebilen ve sır altında renk meydana getiren metal oksit ve bunların karışımı ile oluşan pigmentlerle desenler çizilir ve boyanır.çinilerde kullanılan boyaların bileşimleri yüzyıllar boyu canlılığını korumak üzere orjinaline en yakın şekilde formüle edilerek yarı kıymetli taşların renklerini yansıtmaktadır.
MOTİFLER
Türk sanatında kullanılan bazı motiflerin kökeni 9.y.y ‘a kadar dayanır.Çin Türkistan’ına dayanan HATAYİ motifinin trihsel süreç içersinde gelişimi 16.y.y ‘ın ikinci yarısında tamamlanmıştır.RUMİ kompozisyonlarında diğer motifler gibi türk boyları sayesinde orta asyadan anadoluya kadarki yolculuğunda en seçkin örneklerini klasik dönemde görmekteyiz.BULUT stilizasyonları’hayvan figürleri ,objeler,naturalist çiçekler,geometrik desenlersüsleme sanatımızın başlıca motifleridir.Sanatkarlar sosyal yaşantının,inançların izlerini sitilize desenlerle dile getirdiği gibi farklı anlamlarda yüklemiştir.
Örneğin Peygamberin teninin kokusunun gül gibi olduğu inancı gülve goncasının aşk ve güzellik simgesi olarak desenlerde sevilerek kullanılmasını sağlamıştır.Benzer şekilde lale sözcüğünün Osmanlıcada ALLAH yazısı ile aynı harfleri içermesi, ALLAH’IN birliğine işaret eder gibi bir soğandan bir çiçek açması, ALLAH’ı arayan ruhun bir singesi gibi lale motifi naturalist desenlerde yerini almıştır.Çiçek açmış bahar ağaçları cennetin tasviri,selvi ağaçları ise tasavvuftaki sabrın timsali olmuştur.
İznik Çinileri gerek fiziksel özellikleri gerekse desenve uygulamasındaki çeşitliliği ile dekoratif amaçlı olarak cami ve sarayların en önemli köşelerinde kullanılmış ve mimarideki yerini almıştır.Desenler genellikle İznik flora ve faunasından sembolize edilmişlerdir.Motifler insan,gökyüzü ver evren arasındaki anlamı kurarak ALLAH’a ulaşmayı hedefler.
4 : SIR
İznik çinilerinde kullanılan sır’lar seffaf parlak bazen ise yarı şeffaf ve mat’tır. Büyük olasılık pişirme sırasında fırın içinde meydana gelen ısı farklılıklarından ileri geldiği düşünülebilir. Bütün dünyanın beğenisini kazanan ve günümüze kadar bozulmadan ulaşan iznik çini ve evanisinin sihirli yanı üretildikleri hamur,astar,boya,sır ve desenin uyumunda gizlidir.
Sonuç olarak İZNİK ÇİNİLERİ;
Alt bünyedeki mevcut por dağılımı nedeni ile kaplandıkları duvarların gaz sıvı geçirgenliğini sağlar. Bu gözeneklilik bir anlamda duvarların nefes almasıdır.
Sır tabbakasını yansıtıcı özelliği ile ışık dalgalarının homojen dağılımını sağlar.Astar tabakasının yapısı ışığı bir miktar absorbe ederek sır altındaki renklerin canlı ve parlak görünmesine ışığın doğru yansımasına yardımcı olur.
Mekanlarda ısı yalıtımı görevini üstlenerek binaların yazın serin kışın sıcak olmasını sağlamanın yanında mekanları olduğundan geniş yüksek ve ferah gösterir.
Boyaların bileşiminde kullanılan metal oksitler yarı kıymetli taşlardan elde edildiğinden gelecek kuşaklara bırakılabilecek en önemli KENTSEL ,TARİHSEL VE KÜLTÜREL MİRASLARIMIZDANDIR.